1985 yılında, İstanbul’un Tarihi Yarımadası (özellikle Zeyrek, Süleymaniye, surlar ve Sultanahmet bölgeleri), UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
Ancak, yerel yönetimlerin ve resmi makamların bu statünün gerektirdiği koşulları yerine getirmemesi ya da yetersiz kalması üzerine, UNESCO tarafından ilgili yerel yönetimlere geleneksel ahşap mimarinin ihmal edilmesi ve tahrip edilmesi konularında uyarı yapılmıştır. Bu uyarıda, gerekli önlemler alınmadığı takdirde İstanbul’un “Tehlike Altındaki Dünya Mirası Listesi”ne alınabileceği belirtilmiştir.
Böyle bir tehdit karşısında, 2003 yılında Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, Mimarlar Odası, İstanbul Barosu, ICOMOS, İKSV, ÇEKÜL ve diğer bazı kuruluşlar dahil olmak üzere on iki sivil toplum örgütünü bir araya getirerek bir İzleme Komitesi kurmuş ve bu komitenin sekretaryasını 6 yıl boyunca yürütmüştür. Bu platformun temel amacı, UNESCO ile iletişimi sürdürmek, İstanbul’un Dünya Mirası Listesi’nden çıkarılmasını önlemek için karşılıklı anlayışla gerekli önlemleri belirlemek ve yerel yönetimlerin bu önlemleri gecikmeden hayata geçirmesini sağlamaktı.
Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı’nın sekretaryasında yürütülen İstanbul Kültürel Miras İzleme Komitesi, Kültür Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile çeşitli toplantılar gerçekleştirmiştir. Bu çabalar, 34 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen ulusal düzeyde bir toplantıyla sonuçlanmış, burada sorunlar ele alınmış ve çeşitli çözüm önerileri kayıt altına alınmıştır.
Bu ve devamındaki çabalar sayesinde, Tarihi Yarımada Dünya Kültürel Mirası Listesi'nde kalmaya devam etmiştir. Daha sonra, Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı, Avrupa Kültür Başkenti girişiminin Danışma ve Yürütme Kurulları’nda yer almıştır. İstanbul, 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmiştir.