EDİRNEKAPI-AYVANSARAY PROJESİ

Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı kültür, turizm, kongre ve finans kenti olması istenen İstanbul’da, kültür turizminin Sultanahmet ve İstanbul Boğazı eksenlerine hapsedildiği gerçeğinden hareketle, 2005 yılında Edirnekapı-Ayvansaray Projesi’ni hazırladı. Bu kapsamda, güzergah üzerinde gerekli konservasyon, restorasyon, yeniden işlevlendirme, sinyalizasyon, katılımcı kitlesel etkinliklere mekan hazırlama, turistik ürünler üretme ve arkeolojik kazı çalışmalarını kapsayan bir çalışma planı hazırlandı.

Projenin Amaçları

- İstanbul’da Sultanahmet ve İstanbul Boğazı güzergahlarına alternatif bir kültür turizmi güzergahı yaratmak,

- Böylelikle yerli ve yabancı gezginlere “İnanç Turizmi” ve/veya “Tarihi Kültürel Miras” ve kültür çeşitliliği yaklaşımı içinde Musevi, Hıristiyan, Müslüman yapılarıyla, Tekfur Sarayı, Anemas Zindanı, Emir Buhari Tekkesi, cami ve türbeleriyle 4-5 saat geçirebilecekleri bağımsız, yepyeni, alternatif güzergah sunarak, İstanbul’da güzergah çeşitliliği sağlamak,

- İstanbul müzelerinde bulunan ancak yersizlikten sergilenemeyen çok sayıda eserin tematik olarak Tekfur Sarayı ve Anemas Zindanı’nda sürekli sergilenmesiyle müze-kent konseptini dar bir alanda hayata geçirmek,

- İkinci bir proje olarak Ayvansaray-Balat-Fener güzergahını dikkate alarak ilgili çalışmaları yapmak,

- Bu amaçla gerekli konservasyon, restorasyon, sinyalizasyon çalışmalarını gerçekleştirerek gerekli ve zorunlu arkeolojik kazıları yapmak, bölge halkının içtenlikli katılımını sağlayacak sokak partilerine, semt toplantılarına mahalli sanat etkinliklerine imkan verecek mekanlar yaratmak,

- Çini ve şişe atölyeleri, otantik turistik ürün üretme birimleri, butik pansiyon, lokanta, çayhane gibi araçlarla bölgenin yeniden dönüşümünü sağlayarak sürdürülebilir bir çerçeve yaratmak ve bölgeye ekonomik ve sosyal açıdan katkıda bulunmak,

- Çalışmalarda bölgenin Avrupa boyutunu ortaya çıkarmak ve bunu yaratıcı biçimde sergilemek,

- Bölge halkını hem İstanbul hem de bölge tarihi ve kültürel mirası konularında bilinçlendirmek, bölgesel kimliğe ve tarihsel mirasa sahip çıkmalarını sağlamak.

Projenin Gerekçeleri

- İstanbul, kültürü açısından yerli ve yabancı tur operatörlerince 2 gece konaklamaya 1,5 gün gezdirilmeye ve Sultanahmet eksenine mahkum edilmekten çıkarılmak zorundadır.

- Hızla gezgin sayısı artan İstanbul’un kültür turizmi açısından, acilen kentin kültür çeşitliliği ve Avrupa boyutu konsepti içinde yaşatabilecek, sürdürülebilir turizme uygun, gezginlerin 4-5 saatte gezebilecekleri yeni ve alternatif kültür turizmi güzergahına ihtiyacı vardır.

- Önerilen Edirnekapı-Ayvansaray güzergahı günümüz İstanbul’da bugünkü haliyle ve en düşük maliyetle oluşturulabilecek yegane ve en uygun güzergahdır.

- Tekfur Sarayı tüm dünyada Doğu Roma’dan kalan en görkemli sivil yapı örneğidir. Daha sonra burada Osmanlı döneminde ciddi bir çini atölyesi kurulmuş, şişehane, Yahudhane açılmış. Bu nedenlerle Tekfur Sarayı vakit geçirilmeden olması gerektiği biçimde, çevresiyle birlikte konservasyona alınarak turizme açılmalıdır.

- Anemas Zindanı olarak adlandırılan yapı, zengin bir “yeraltı dünyası”na (underground) sahip İstanbul’un, Doğu Roma’nın bir soylu hapishanesi olarak bilinen ve dünyada benzeri olmayan eşsiz bir parçasıdır. Bu nedenle vakit geçirilmeden çevresiyle birlikte korunarak turizme kazandırılmalıdır.

- Tekfur Sarayı-Anemas Zindanı Doğu Roma’nın bir zamanlar ünlü Blahernai (Vlaherna) Sarayı’nın bulunduğu mevkide yer almaktadır. Yapılacak arkeolojik kazılarla bu güzergaha akıl almaz bir tarihi zenginlik sağlanacaktır.

- Doğu Roma Surları bu eksende özel bir yapıya sahiptir. Kara Surları burada Manuel Komnenos Duvarı, Eğrikapı, İsakios Angelos Kule Köşkü ve çevre duvarları ile Leon Surlarıyla zenginleştirilmiştir. Bu yapılanma, eski savunma yaklaşımı açısından, bu projeyle farklı bir anlam kazanacaktır.

- Bölge bir zamanlar Yahudi nüfusunu barındıran bir yerdir. Tekfur Sarayı’nın biraz aşağısında bulunan ve şu anda yalnızca kapısı ve en kutsal yerinin mermer parçaları kalan Kasturia Sinagogu ve güzergaha biraz uzakta kalan yıkılmamış ahşap İştip Sinagogu bu proje kapsamında değerlendirilecektir.

- Her biri ayazmalarıyla ünlenmiş, Kariye Müzesi’ne kısa mesafedeki Hançerli Meryem Kilisesi, Eğrikapı yakınlarındaki Panaiya Suda Kilisesi ve Ayvansaray girişindeki tarihi Vlaherna Ayazması bu projeye renk katacaktır.

- Tekfur Sarayı-Anemas Zindanı güzergahı ya da daha geniş biçimiyle Edirnekapı-Ayvansaray ekseni yalnızca Ortodoks Hıristiyan ve Yahudi bölgesi olmamıştır. Müslümanların da yoğun yaşamış olduğu bir bölgedir.  Eğrikapı’daki sahabe mezarları, Leon Surları bitişiğindeki sahabe mezarları ve Hz. Cabir Türbesi, İvaz Efendi Camii, cami önündeki Meydan Çeşmesi gezginleri farklı bir atmosfere taşıyacaktır.

- Anemas Zindanı karşısındaki Emir Buhari Tekkesi, alt kattaki Bizans sarayı mahsenleri, üst kattaki Orta Asyalı dervişlerin tekke kalıntıları ile bulunmaz bir birlikteliği gözler önüne sermektedir.  Emir Buhari Tekkesi’nin varlığı güzergahın çok yönlülüğü için bir başka gerekçedir.